Beygir ve Tork
Beygir ve tork kavramları birbirinden farklı olsa da araç için bir bütün olarak araca performans sağlarlar. Bu iki değerin işlevlerini açıklarsak farkı çok daha iyi kavrayabiliriz
Beygir, ilk olarak 1872 yılında James Watt tarafından kullanıldı. Watt bu değeri insanlara üretilen makinelerin gücünü açıklamak için atlar üzerinde gözlem yaparak bir atın 75 kilogramlık bir yükü 1 saniyede 1 metre ileri götürmesi için harcadığı güç olarak açıkladı. Böylelikle insanlar için de makinelerin gücünü ölçebilecek bir ölçek bulunmuş oldu. Araçlar için beygir son sürati temsil eder. Yani bir aracın beygiri ne kadar fazla ise son sürati de buna bağlı olarak artacaktır ancak unutulmamalıdır ki aynı beygire sahip 2 araç aynı son sürate ulaşamayabilirler çünkü bunun için iki aracın da güç/ağırlık oranının aynı olması gerekir.
Tork ise çekiş gücünü temsil eder. Bu da aracın yola ne kadar tutunup tekerleğe ne kadar güç aktardığıyla alakalıdır. Bunu farklı bir yol ile açıklayacak olursak tork aynı zamanda fizik konusudur ve örneklerinden biri de şöyledir, bir vidayı sıkmak istiyorsak uzun saplı bir alet kullanmamız bize daha kolaylık sağlarken kısa saplı bir alet işimizi zorlaştıracaktır. Arabalarda karşımıza en çok yokuş çıkma ve hızlanma konusunda devreye tork girer. Bu durumlarda torku yüksek olan araba daha dik yokuşları tırmanabilirken düşük olan ise zorlanacaktır. Bir ekstra bilgi olarak şunu da belirtmeliyim ki aynı model araçlarda dizel motorlu olanlar çoğu zaman daha yüksek torka sahiptir ve bu tork sayesinde araç düşük devirlerde de performanslı olduğundan dolayı daha az yakıt harcar.
Son olarak bu iki değeri kıyaslayacak olursak beygir aracın son süratinin daha yüksek olmasını sağlarken beygir aracın son süratine daha hızlı çıkmasını sağlar, tork ise aracın son süratine daha hızlı ulaşmasını sağlar. Bu fark sayesinde araçlarda bu iki değer doğru bir şekilde ayarlandığı takdirde araç performansının yüksek olması kaçınılmazdır.